Have an account?

DNA'daki bilgiye daha kolay erişilir

RNA molekülü, DNA gibi çifte sarmal bir yapıda olacak olsa, RNA'da yapısal bükülmeler olmayacak, bu da proteinler tarafından tanınmasını engelleyecektir. Aynı zamanda çifte sarmal halindeki bir RNA, derin bir girintiye sahip olacağından, proteinlerin ona erişimi, dolayısıyla şifreli bilgilerin okunması DNA'dan daha zor olacaktır. Diğer bir deyişle proteinler, çifte sarmal halindeki RNA'da, baz dizilimlerini DNA'da olduğu gibi kolaylıkla tanıyamaz. Dolayısıyla genetik bilginin saklanması için DNA hem daha kararlı, hem de daha kolay erişilebilir olduğu için RNA'dan çok daha uygundur.

DNA ve RNA kendi görevleri için en ideal moleküllerdir:


RNA, çekirdeğin içerisindeki DNA'dan aldığı genetik mesajı sitoplazmaya (hücreninin, çekirdeğin dışında kalan kısmı) taşır, burada mesaj tercüme edilir. Bu iki molekülün arasındaki farklar, görevlerini yerine getirmeleri için birer gerekliliktir. DNA hücre içinde kalıcı ve erişilebilir nitelikler taşıyan, kararlı bir bilgi saklama merkezidir. RNA ise genetik bilginin tercüme edilmesini sağlayan değişken bir taşıyıcıdır. Moleküler biyolog Michael Denton Nature's Destiny (Doğanın Kaderi) adlı kitabında, bu özelliklerin önemine şöyle dikkat çekmektedir:


... tüm deliller, bunlarda [DNA ve RNA'da] meydana gelecek herhangi bir değişikliğin zararlı etkiler doğuracağını ve bilinen başka hiçbir polimerin DNA ve RNA moleküllerinin kimyasal ve fiziksel özelliklerine sahip olmadığını göstermektedir. Michael J. Denton, Nature's Destiny, Free Press, New York, 1998, s. 159

Ayrıca tek şerit halindeki RNA, DNA çifte sarmalından çok daha esnektir. Görüldüğü gibi DNA ve RNA moleküllerinin her biri, kendi işlevleri için özel olarak yaratılmışlardır. Yapılarındaki ufak gibi görünen farklılıkların her biri, görevleri açısından son derece önemlidir ve tüm bu detayların toplamı, kompleks bir düzenin parçasını oluşturur. Prof. Gerald L. Schroeder DNA-RNA mekanizmasındaki komplekslikten şöyle bahsetmektedir:


RNA (Ribonükleik asit), nükleotidlerin art arda yerleşmesiyle birleşmiş tek diziden oluşan yüksek kaliteli bir moleküldür. Hücrelerde DNA ile birlikte çalışarak protein sentezlenmesinde rol alır. Hücrede farklı görevlerde kullanılan RNA molekülleri vardır.


1) Mesajcı RNA (mRNA): Mesajcı RNA (mRNA), DNA üzerindeki şifreli genetik bilgiyi, protein sentezi mekanizmasına taşıyan aracı moleküldür.

2) Ribozomal RNA (rRNA): Ribozomal RNA (rRNA), ribozomların yapısına katılarak protein sentezini hızlandıran moleküldür.

3) Taşıyıcı/Transfer RNA (tRNA): Taşıyıcı RNA (tRNA) molekülleri ise protein sentezi sırasında ribozoma amino asitleri taşımakla yükümlüdür.

Tek bir temel hücre yapısı, tek bir temel enerji kaynağı, tek bir organel kümesi bütün canlılarda ortaktır. Ve bu birliği düzenleyen tek bir sistem vardır; cansız işlenmemiş materyalleri alıp bunları yaşayan, düşünen, seçim yapabilen varlıklara dönüşecek şekilde organize eden DNA-RNA takımı. Bu ortaklığın insanın hayal gücünü zorlayacak derecede kompleks bir yapısı vardır.



İnsanın bu sistem üzerinde hiçbir etkisi yoktur. İnsan, daha tek bir hücre iken Yüce Rabbimiz bu sistemi gözle görülmeyen bir boyutta insanın hücrelerine yerleştirmiştir. Allah'ın rahmeti ile kuşatılmış olan insan, herşeyde O'na muhtaç yaşamaktadır:

De ki: O Allah, birdir. Allah, Samed'dir (herşey O'na muhtaçtır, daimdir, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır). O, doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. Ve hiçbir şey O'nun dengi değildir. (İhlas Suresi, 1-4)