Have an account?
Evrimcilerin Genetik Benzerlik Çarpıtması



İnsan Genomu Projesi çerçevesinde insanlığın gen haritasının çıkarılmasıyla birlikte, bu projenin sonuçları çarpıtılmakta ve bazı evrimci yayınlara malzeme olmaktadır. Söz konusu haberlerde şempanzelerin genlerinin insan genleri ile yüzde 98 benzerlik gösterdiği iddia edilmekte ve bunun evrim teorisinin bir delili olduğu ileri sürülmektedir. Gerçekte ise, bu iddiaların evrim iddialarına hiçbir katkısı bulunmamaktadır, aksine bunlar çarpıtmaya dayalı sahte delillerdir.


Şempanze ile insan genomları %98 benzer olsa bile, bundan "insan %98 şempanzedir" sonucu çıkarmak mantıksızdır. Çünkü insan belli oranlarda genlerini başka birçok canlıyla da paylaşır. Örneğin New Scientist dergisinde aktarılan genetik analizlere göre, nematod solucanları ve insan DNA'larında %75'lik bir benzerlik söz konusudur. Ancak bu durum insanın %75 solucan olduğunu göstermez ya da arada sadece %25'lik bir fark bulunduğu anlamına gelmez. Bu çıkarımların mantıksızlığını, bazı evrimciler de görmekte ve dile getirmektedirler. Örneğin Profesör Steven Jones, muz ve insan arasında %50 genetik benzerlik bulunduğunun gösterilmesinin, insanın %50 muz olduğu anlamına gelmeyeceğini hatırlatmaktadır. Çünkü iki farklı canlıdaki genler aynı olsa bile, bunların tamamen farklı şekilde çalışabildikleri bilinmektedir. Ayrıca genlerin, bazen birden çok işlevle ilgili olması, bazen de bir işlevin birden çok gen tarafından yönetilmesi, genler arasındaki matematiksel farklılığı çok büyük oranda genişletmektedir.
Öte yandan bazı proteinler üzerinde yapılan analizler de, insanı çok daha farklı canlılara yakın gibi göstermektedir. Cambridge Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yaptığı bir çalışmada, kara canlılarının bazı proteinleri karşılaştırılmaktadır. Hayret verici bir şekilde, yaklaşık bütün örneklerde insan ve tavuk, birbirlerine en yakın akraba olarak eşleşmişlerdir. Bir sonraki en yakın akraba ise timsahtır.
Evrimcilerin "insan ile maymun arasındaki genetik benzerlik" konusunda kullandıkları bir diğer örnek ise, insanda 46, şempanze ve gorillerde ise 48 kromozom bulunmasıdır. Evrimciler, kromozom sayılarının yakınlığını evrimsel bir ilişkinin göstergesi sayarlar. Oysa eğer evrimcilerin kullandığı bu mantık doğru olsaydı, insanın şempanze ile aynı yakınlıkta bir akrabası olması gerekirdi: "Patates". Çünkü patatesin kromozom sayısı goril ve şempanzeninkiyle aynıdır: 48. Diğer taraftan yabani tavşanın kromozom sayısı, insanınki ile aynıdır: 46. (http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_number_of_chromosomes_of_various_organisms) Bu örnekler, genetik benzerlik kavramının evrim teorisine bir delil oluşturmadığını göstermektedir. Çünkü genetik benzerlikler iddia edilen evrim şemalarına uymamakta, aksine bunlara tamamen ters sonuçlar vermektedir.

Eğer evrimcilerin iddia ettiği gibi, kromozom sayıları sözde evrimsel ilişkilere bir delil olsaydı, insanın şempanze ile aynı yakınlıkta bir akrabası olması gerekirdi: “Patates”.

Çünkü patatesin kromozom sayısı goril ve şempanzeninkiyle aynıdır: 48.

Darwinist medyanın bu konuda yaptığı şey, bilgileri seçici olarak kullanıp, bunların arasından propaganda malzemesi oluşturmaktır. İnsan ile maymunun ortak bir atadan geldiğini iddia ettikleri için, insan DNA'sı ile maymun DNA'sı arasındaki benzerliği ön plana çıkarmaktadırlar. Halbuki evrimcilerin on yıllardır sürdürdükleri %98 benzerlik propagandasının geçersizliğini gösteren, yine evrimciler tarafından yapılmış bilimsel araştırmalar da bulunmaktadır. Ancak bunlar, çarpıtmaya dayalı benzerlik iddialarının aksine, kasıtlı olarak haber yapılmamaktadır ya da bunlara küçük çaplı yer ayrılmaktadır.



CNN'in web sayfasında 25 Eylül 2002 tarihinde yayınlanan "Humans, chimps more different than thought" (İnsanlar, şempanzeler düşünüldüğünden daha farklı)" başlıklı yazıda bu araştırmanın sonuçları şöyle haber verilmektedir:

Yapılan yeni genetik araştırmaya göre, insanlar ve şempanzeler arasında bir zamanlar inanıldığından çok daha fazla farklılık var. Biyologlar uzun bir süre şempanzelerin ve insanların genlerinin %98.5 benzer olduğunu savundular. Ancak Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden bir biyolog, bu hafta yayınlanan çalışmada, genleri karşılaştırmak için kullanılan yeni bir yöntemin, insanlar ve maymunların arasındaki genetik benzerliğin yalnızca %95 oranında olduğunu gösterdiğini açıkladı. Bu araştırma, insan DNA zincirindeki 3 milyon baz çiftinden 780.000 tanesini şempanzelerinki ile karşılaştıran bir bilgisayar programına dayanıyordu. Daha önceki araştırmacıların bulduklarından daha fazla birbirine benzemeyen bölüm bulundu ve DNA bazlarının en az %3.9 oranında farklı olduğu sonucuna varıldı. Bu durum onu, türler arasında yaklaşık %5 oranında genetik bir farklılık olduğu sonucuna götürdü...

İngiliz bilim dergisi New Scientist de aynı konuyu 23 Eylül 2002 tarihli internet haberinde "Human-Chimp DNA Difference Trebled" (İnsan-Şempanze Genetik Farkı Üç Katına Çıktı) başlığıyla haber yapmıştır:

İnsan ve şempanze DNA'ları arasında yapılan yeni karşılaştırmalara göre, eskiden düşünüldüğünden daha benzersiziz. Uzun bir süre, en yakın akrabalarımız ile genetik yapımızın 98.5% benzeştiği görüşü savunuldu. Şimdi bunun yanlış olduğu ortaya çıkıyor. Gerçekte, genetik yapımızın %95'den daha az kısmını paylaşıyoruz, şempanzeler ile aramızdaki farklılık, düşünüldüğünden 3 kat daha fazla.

Sonuç olarak genom projesi, evrim teorisi lehinde hiçbir bulgu ortaya koymamaktadır. Aksine, canlılar arasında DNA ve gen yapılarına dayanılarak, bir "evrimsel hayat ağacı" oluşturulamayacağını ortaya koymuş ve Darwinizm'e büyük bir darbe indirmiştir. Canlıların DNA şifreleri, 19. yüzyıldan beri, insanlara bir gerçek gibi empoze edilen "hayat ağacı"nın bir hurafe olduğunu açıkça göstermektedir.

Darwinizm'e körü körüne bağlılık gösteren kesimlerin asıl amacı, halka bilimsel gelişmeleri aktarmak değil, sadece Darwinizm'i yaygınlaştırabilmektir. Ancak Darwinizm propagandasının tüm dayanakları, birbiri ardınca yaşanan bilimsel bulgularla gün geçtikçe erimektedir. Bu durum karşısında, giderek artan sayıda insan, evrim teorisinin ideolojik nedenlerle sürdürülen bir aldatmaca olduğunun farkına varmakta, yaratılış gerçeği hızla yayılmaktadır. Kuran'da Allah şöyle bildirmektedir:

Hakkı batıl ile örtmeyin ve hakkı gizlemeyin. (Kaldı ki) siz (gerçeği) biliyorsunuz. (Bakara Suresi, 42)

Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size. (Enbiya Suresi, 18)